Her şeyi ile çok sıkıcı bir karşılaşma izlediğimizi belirtmeliyim Kayseri Has Stadyumunda!
Özellikle Prosinecki’nin sezon başında Beşiktaş’a transferinin gerçekleşmemesi
Kayserispor’u çok sıradanlaştırmış olduğunu gördük.
Fakat her ne hikmetse ilk yarıda en net gollük pozisyonlar yinede böyle bir Kayserispor’dan geldi…
Tabi yinede Trabzonspor zor bir Avrupa sınavından sonra gelip, her zaman için kendisine çok zor gelen ve üstelik son sekiz sezonda yenilemeyen Kayserispor’dan üç puan almak güzeldi.
Mustafa Akçay hocanın topla daha çok oynamayı istemesinden dolayı Trabzonspor’un üçüncü bölgede de sırf Henrique’ye bağlı kalması ve aslında onunda daha çok fizik gücünü kullanarak topa sahip olma isteğinden, Trabzonspor oyun süresince bal vermeyen arı misali didinir gibi göründü…
Ve Henrique demişken, neden oyundan alındı ve neden golü kaydeder kaydetmez alındı, anlayamadım(?)…
Adrian, Floran Maluda, Yusuf, Bosingwa, sekiz sezonluk makus talihi yerle bir eden Henrique ve bütün bu gecenin vasatı pek aşmamış bile olsa; teselli bulduğumuz güzelliklerinin mimarı Onur harikaydılar, bana göre tabi ki…
Özellikle Onur’un çıkardığı pozisyon son yıllarda liglerimizde belki de bütün dünya liglerinde böyle bir kurtarış görülmemekte…
Onur öyle bir uzadı ki, en az bir Onur kadar daha uzayıp iki Onur oldu gibiydi kalede…
Üç puanlı sistemde her şeye rağmen Trabzonspor ligin zirvesine tutunurken, biraz daha kompakt yapıyı üst seviyeye çekebilirse oyun anlamında ileriki günlerde zirveyi daha çok ısıtabilir.
Mustafa Reşit Akçay’ın oyun sistemi ve yapmak istediklerinin bu sisteme ne derece uyacağı merak konusu olsa da, kör topal yoluna ilerlemesi elde olan artılardan biridir.
Yusuf Erdoğan’ın çok şut çekmesini de ayrıca takdire şayan aksiyon bir aksiyon olarak gerek Trabzon adına.
Bu arada bu Jaja’nın Trabzon’a gelmemesi gerçekten isabet olmuş!
Galibiyet golünün dakika 61’de gelmesi de bu güzel geceyi anlamlı kılan bir başka etken oldu, bu kısır futbol gecesinde, Erciyes’in eteklerinde içimizi ısıtırcasına…
Sonuç olarak Trabzonspor kendi değerlerini ortaya koyduğunda zaten olması gereken yerde kendisine yer bulacaktır.
Bu gece bunu gösterdi, kötü oynarken bir büyük olarak istediğini almasını bildi, çünkü ‘’ Bi’ses vardı Kayseri’de, yarınlara güvenmenin sesi! ‘’…
Özel Not: Özellikle Hami hocanın kulübede biraz daha aktif olması gerektiğini diliyorum…