Öncelikle Ziraat Türkiye Kupa maçlarını yayınlayan kurumu kınıyorum!

Nedense Trabzonspor’u ısrar ve inatla ‘ B Kanallarında ‘ seyircileriyle buluşturmaktan vazgeçmiyorlar!

Oysa-ki Trabzonspor’un sağlayacağı reytingi, yayıncı kuruluşun göz ardı etmesini anlamış değilim.

Neyse ki Trabzonspor yoluna kanal ayırımı yapmadan devam ediyor!



Devir hesap devri…

Rakipte, daha birkaç hafta önce tamda zirveye sarılma zamanı gelip; bir çuval inciri berbat etmiş olan Eskişehirspor olunca, fırtınaya işte o aradığı fırsatta doğmuş oluyordu bu akşam!



Öyle bir maç izledik ki, ilk 15 dakikada işi kotarıp daha da farka gitmesi içten bile olmayan Trabzonspor’un birazda hafta sonu oynayacağı derbiyi düşünmesi sonucu, Eskişehirspor’un muhatabı da haliyle gecenin yıldızı Onur Recep Kıvrak oluyordu.

Onur’un ellerinde eriyen her pozisyonu görünce ben hem gururlandım hem de içimi garip üşümlenme aldı!

Hele Sadri başkanın son senelerdeki bonkörlüğünü gördüğümden olsa gerek, Onur konusunda tabiri caizse diken üstündeyim sevgili dostlarım!



Her şey çok güzel başladı. Şenol Güneş ideale yakın bir oyuncu seçimiyle çıktı zorlu rakibinin karşısına.

Hatta sakatlığı yoksa kalede Tolga’yı düşünmemesi her şeyi açıkça gözler önüne seriyordu.



Ersun Yanal’ın hücuma ve bol prese dayalı oyun siteminde, daha oyunun başında hemen iki gol bulmak Trabzonspor’un şansı oldu aslında.



Görüldü ki, birinci bölge ve üçüncü bölge arasındaki kopukluklar sürmekte olup, rakipler geriye düştükleri anlarda ve hatta eksik kaldıklarında bile Trabzonspor kalesinde sayısız gollük fırsatlar bulabiliyorlar!

Kupada finale uzanmak, ligde üst sıralardan kopmamak adına Trabzonspor’un bu bloklar arası senkron bozukluğuna ve oyuncular arasındaki uyumsuzluğa ivedilikle bir çare bulması gerekmektedir!



Henrique ve Halil’de ki bariz düzelmeler gelecek için umut olmakla beraber, Janko ve Volkan’ın da tam randımanlı olmaları durumunda; hem Adrian hem de Olcan’ın yüklerinin hafifleyeceğini düşünüyorum.

Bu arada ben Aykut’u çok beğendim, oyuna girdiği andan itibaren hocasının söylediklerini harfiyen yerine getirmekle kalmadı, gerektiğinde sorumluluk almayı da bildi.

Eskişehirspor’un önünü Aykut kesti dersek hiçte abartmış olmayız diye düşünüyorum.

Zokora’nın yanına da iyi bir alternatif olduğunu göstermiş oldu.



Aslında akşamın bir diğer yıldızı da Adrian’dı, lakin kaleci Onur bütün övgüleri bu gece haklı olarak topladığı için, Adrian’a sadece ‘’ sen adamın dibisin ‘’diyorum.

Gerçekten her haliyle karakterli bir futbolcu olduğunu bize her geçen hafta göstermekte. Devam ‘’ adamım ‘’ diyorum!



Son sözüm tekrar Trabzonsporlu yöneticilere olacaktır!

Sakın ve sakın ‘’ Ne Onurunuzu ne-de Onur’unuzu Satın ‘’…


- - - - - - -