Trabzonspor evinde Çaykur Rizespor ile karşılaşıyor. Rizespor tribünlerinden “Ertuğrul Doğan” istifa sesleri yükseliyor. Buna Trabzonspor’u desteklemek için geldiğini sandığım kişiler de eşlik ediyor.
Uzun zamandır gazetecilik yapmaktayım. Öncesinde de tribünlerde tezahüratlar ile takımı destekledim.
Henüz ligin 3. haftasıyken bir başkan için “istifa” seslerine hiç şahit olmadım.
Çok daha kötü sezonlarımız ve kadromuz olmasına rağmen bunu görmedim. Yıllar sonra şampiyonluğun geldiği sezonda maddi ve manevi her türlü fedakarlığı yapan başkana karşı sistematik bir saldırı olduğunu düşünüyorum.
Hem de Rizesporlu taraftarların başlattığı bir tezahürata eşlik edilmesi akıl alır gibi değildi.
Sonrasında Kasımpaşa deplasmanında doğru kadro tercihi, güzel futbol, iyi skor ve futbolcuların bireysel performansları galibiyeti getirdi.
Kasımpaşa galibiyeti beni 3 puandan fazla sevindirdi. Neden mi?
Trabzonspor’un Kasımpaşa karşısında da puan kaybetmesi, yönetimi panik transferlerine itecek ve zor günlerden geçen kulübün, daha da zor günler geçireceğini düşündüm.
Transfer sezonu bitmeden oluşan baskılar “istifa” boyutuna geliyorsa Trabzonspor Kulübü açısından ekonomik anlamda çok daha zorlu bir yolcuğun başlangıcına zemin hazırlamaktır.
Biz bu senaryoyu hep yaşadık. Gördük ve sonunu da ezberledik.
Elde patlayan milyon euroluk yıldızları gönderirken yaşanan sıkıntılara şahit olduk.
İmzalanan sözleşmeler “futbolu bıraksam bile alacağım bana yeter. Gitmiyorum. Ya sözleşme şartlarımı karşılarsınız. Ya da sizi şikayet ederim.” Dedirtti karakteri zayıf profesyonellere…
Neyse ki Kasımpaşa galibiyeti, panik transferinden fırsat transferi yapılmasının önünü açtı.
Berat Özdemir’in maliyetini gördük ve bonservis ile satılan bir futbolcuyu 1 yıllık bonservissiz şekilde kiralandığını düşünürsek, ihtiyaç olunan bölgeye yapılan takviyede verilecek yıllık ücreti mantıklı buluyorum.
Berat Özdemir’in ardından Mendy, Pepe, Onuachu geliyor. Trabzonspor’a yakışır bir kadro oluştu. İsim olarak bakıldığında takımın tam ihtiyacı olan isimler. Fakat bir de transferin gerçek yüzü var. Hepsi maliyeti yüksek isimler.
Bundan 10 sene önce olsaydı bu isimleri duyunca, “helal olsun büyük başkan Ertuğrul Doğan.” derdim.
Şimdi ise sanki hiç derdin yoktu da, derdine ekstra yük ekledin diyorum.
Beni sokakta görseniz büyük ihtimalle tanımazsınız. Fakat ben sizin yakın çevrenizden sizi çok dinledim. Siz zoru görünce bırakıp kaçmazsınız da. Gerçi bu yükün altına başka bir Trabzonspor hastasının gireceğini düşünmüyorum. Bir çok Trabzonsporlu iş insanının “ağrısız başımı neden ağrıtayım” modundayken göreve geldiniz. Bu nedenle kredinizin bazı kesimlerde 3 hafta olmasının sistemli bir saldırı olduğunu düşünüyorum. Bunlara takılmadan inandığınız yolda başarıya odaklanmanızı yürekten temenni ediyorum.
Şimdi gelelim bir diğer konuya, Djaniny’nin ayrılığı sonrası sözleşmesi sosyal medyada önüme düştü. Bu da ney dedim. Yok artık diye de ekledim. Djaniny’e yapılan bu sözleşme sonrasında onu bedel alarak gönderebilen Trabzonspor yönetimini ayakta alkışlıyorum. (Mahrem bilgiyi sosyal medyada paylaşan sahte hesabın tespit edilmesi konusunda Trabzonspor Kulübü’nün dava açmasını ve paylaşan kişinin kimliğinin açıklamasını da talep ediyorum. Bir çok kişiyi zan altında bırakan bir paylaşımdı ve hiç doğru değildi.)
Djaniny’nin maliyeti gerçekte Trabzonspor’a böyle ise diğer futbolcuları düşünemiyorum bile.
Şimdi sistemli saldırı şeklinde “ya transfer ya istifa” diye kampanya başlatan büyük Trabzonsporluları göreceğiz bakalım gerçekleşen yıldız transferlerin kaçta kaçı kadar takıma maddi destek olacak?
Trabzonspor’un şampiyon olduğu sezonda taraftarın takıma sağladığı maddi katkı ortadadır.
Mendy, Pepe, Onuachu’nın maliyetleri Trabzonspor’a “ya transfer ya istifa” diyen büyük Trabzonspor taraftarını yakından ilgilendiriyor.
Trabzonspor başkanına “amatör takım kurdun” diye locadan tepki gösterirken çekilen görüntüleri izledim.
Kaliteli, Trabzonspor’a yakışır futbolcu takviyeleri yapıldı. O tepkiyi gösterenler yıldızlarla dolu bir takım kurulduğu için ne gibi katkı sağlayacaklar?
Sağlamayacaklar sayın başkan sağlamayacaklar. Dertleri üzüm yemek değil, bağcıyı dövmek.
Trabzonspor tarihinde kulüp kasasına gerek sponsorluklar, gerekse projeler ile en büyük katkıyı sağladığında, çıkıp iki kelime etmeyenler mi girdiğin yükün altına ortak olacaklar sanıyorsunuz? Sanıyorsanız, yanılıyorsunuz.
Bir taraftar olarak gerçekleşen transferlerden mutlu olsam da, gerçekleri net bir şekilde gören gazeteci olarak Trabzonspor’u yönetenleri çok zor günler bekliyor.
“ya transfer ya istifa”, “amatör kurdun başkan” diye bağıranlardan gelen yıldız transferlere katkı gelmeyeceğine göre benim gözüm yine gerçekleşecek sponsorluk anlaşmalarında ve projelerde olacak. Gözüm yollarda kalırsa da, gerçekleşen transferler katkı sağlayamayacak. Sonuçta şuan kulübe giren rakamlar kulüp tarihine geçecek büyüklükte olsa da, kulübün sadece faiz giderinin de tarihte görülmemiş büyüklükte olduğunu görüyorum.
“Başarı gelmesin de biz gelelim.” “Ertuğrul Doğan borcu ödesin de biz gelelim” planları yapanlar an itibariyle yıkılmıştır. Hem takımın borç yükü fazlalaştı hem de bu takımın kısa vadede artık başarısız olma ihtimali yok. Başkanı biran evvel devirmek için Trabzonspor’un başarısızlığını isteyen o zihniyete sahip olanlar adına yaşanan gelişmelerden dolayı mutlu olsam da, Trabzonspor’un geleceği adına ciddi endişelerim oluşmaya tekrardan başladı. Başkanın Trabzonspor’a bağlılığı kendi ticaretini batıracak boyutta olduğunu gözlemliyorum. Bu yine kısa vadeli bir çözüm olarak gözüküyor. Trabzonspor’un kalıcı çözüm üretmesi gerekiyor. Bunun için de ekonomik özgürlüğe sahip olunmalı.
Yıldızlar gelmeden ekonomik özgürlük oluşmaz yorumunu yapanlar, ligde yayın gelirlerinin artmadığından fakat kurun ve takım giderlerinin sürekli arttığından haberi olmayanlardır. Ayrıca TFF’nin geçim kaynağı da bu sezon kulüpler oldu. Takım gelirlerini arttırmanın hesaplarını yapmak yerine cezalar konusunda tefecileri geçtiler.
Trabzonspor’u yönetenler bu durumu benden çok daha iyi görüyor ve biliyorlardır. Taraftarların buna aynı açıdan bakmama hakları da vardır.
Dip not: Trabzonspor’un sponsorluk anlaşmaları, gelir getiren projeleri ne zaman ki bir yıldız kadar bu camiada değer görür. İşte o zaman başarı gelir. Trabzonspor’un düşük bütçe ile büyük takım olma zorunluluğu vardır. Bunu artık Trabzonsporlu taraftarların görmesi gerekmektedir. Maaşların düzenli ödenemediği hiçbir takımdan başarı beklemek hayalcilik olur. Maalesef İstanbul’un büyütülmüşlerine yapılan kıyaklar Trabzonspor’a yapılmadı. Yapılmıyor. Yapılmayacak da.