Trabzonspor yeniden doğuyor çünkü takımın nerede ise tamamı değişti ve başlarında çok kurt bir hoca var.  Yönetim transfer politikasını anlamsız ve plansız genç oyuncu transferinden risk alıp büyümeye çevirmesi ve Vahid hoca çekiciliğini kullanması sonucu iyi denebilecek bir kadro oluşturuldu.  Bu kadroyu belki son zamanlarda kurdular ve çok çalışma fırsatı bulamadılar ama kağıt üzerinde takımın kalitesi seviye atladı.  Vahid hocanın disiplini ve çalışması ile artık Trabzonspor yıldız oyuncu kaprisinden yıldız oyuncu katkısına geçecektir.

Yatabare, Waris, Cardoza, Sefa, Constant, ve Mehmet Ekici takımın oyuncu kalitesinin seviye atlamasına sebep olacaklardır. Diğer oyuncuların bu oyunculara uyumu sağlandığında ve çekirdek kadrodaki oyuncular (Onur, Mustafa, Yusuf, Özer, Bosingwa, gibi) tam katkı verdiğinde Trabzonspor’umuz hem Avrupa’yı hemde ligi kaldırabilecek kadro ve forma kavuşacaktır.

Maça gelecek olursak. Vahid hoca Fenerbahçe’yi çok iyi çalışmış ve çözmüş.  Mehmet Topal’ın direkten dönen şutu hariç kaleyi bulan topu yok Fenerbahçe’nin. Trabzonspor ise topun sahipliğini rakibe vermiş olmasına rağmen 6-7 ciddi pozisyon yakaladı ama gol gelmedi. Özellikle Yatabare ve Waris’in pozisyonları başka zamanda rahat gol olacak pozisyonlardı.

Trabzonspor’umuzdaki en büyük değişiklik ciddiyet ve çalışkanlıktı.  Takımdaki tüm oyuncular enerjilerini akıllı ama sonuna kadar kullandılar. Kaçamak oynayan hiçbir oyuncu yoktu.  Büyük hoca ile çalışmanın en büyük artısı budur. Sahadaki herkes Halilhodziç’in gözünün içine bakıyor ve dediklerini yerine getirmek için kendilerini parçalıyorlar. Bu çaba ve ciddiyet meyvelerini 1-2 ay içinde gösterecektir. Kısacası Trabzonspor’u güzel günler bekliyor yeterki şu anki sakatlıkların yarısı iyileşsin.

Oyunun genelinde defans oyuncuları bir kaç pozisyon hariç çok iyi oyun çıkardılar. Yırtıcı ve  haraketli denen rakip forvetlerini sindirmeyi çok iyi becerdiler. Rakibin teknik adamı elindeki tüm forvetleri denedi ama sonuç değişmedi. Fenerbahçe ortasahada Emre ve Ribas ile birşeyler yapmaya çalıştılar ama bu iki oyuncu birbirisinin kopyası gibi.  Bu gibi büyük maçlarda ikisininde oyunda olması takımı eksik bırakır. Uzun zamandır beraber oynayan Fenerbahçe’nin daha dün biraraya gelen Trabzonspor’u zorlayamaması Fenerbahçe’de işlerin Ersun Yanal’dan sonra inişe geçtiğinin bir göstergesi.  Hakem katkıları ve seyirci baskısı ile puan toplarlar ama ciddi rakipleri yenmeleri zor. Diğer takımlar TS-FB maçını seyredip Halil hocayı taklid etmeye çalışacaklardır.

Hakem Türkiye liginin vasat ama arkası kuvvetli hakemlerinden Aydınus’tu.  Aydınus Ribas’a göstermediği kartlar ve Emre’nin parmak göstermesini es geçmesi gibi eziklikleri dışında maçı idare etti ama  yardımcıları evlere şenlikti.  Hele oyunun başında bariz ofsayt pozisyonunu kaçıran sakat hakeme Halilhodziç’in tepkisi mükemmeldi.  Bu hakemler ve bu sistem ancak bundan anlıyor. Halihodziç’in o haraketinden sonra hata yapmamak için kendini parçalamak zorunda kaldı. Bu ileriki maçlar için umutvari bir durumdur ve Halil hocanın böyle saçmalıklara sessiz kalmayacağını göstermesi açısından önemlidir.  Aydınus’un Bekir’in hendbolüne sarı vermeyişi ise tamamen formsuzluk ve eyyam olarak göze çarptı. Bir oyuncu eli yukarıdayken topa elle müdahele ediyorsa bu net bir sarı karttır.  Hele Ribas’ın Trabzonspor’lu oyuncuyu itmesini es geçmesi affedilir değildi. Gencecik yaşına rağmen UEFA’nin testini geçememiş bir hakemden başka birşey beklemek zaten hayal olurdu.  Böyle TFF’den böyle MHK ve böyle hakemler çıkar.  Hakemler Emre’den fırça yemeyi kendilerine yediremedikleri gün Türk hakemliği kendine gelmeye başlar. Bu olmadığı sürece aynı kokuşmuş TFF gibi pislikten ve eziklikten kurtulamayacaklar.

Kısa kısa…

Demek ki Volkan gibi oyuncular kışkırtma yapmayınca adam gibi oyunda oluyormuş.  Emre Belezoğlu bile baktı olacağı yok çirkefliklerini abarmadı.
Waris çok iş yapar. Cardozo ile beraber çok gol atarlar.
Ortasahada ya Mehmet kendine gelecek yada Özer gelene kadar Constant ile idare edilecek.
Onur’un ciddi bir yedek kaleci baskısına ihtiyacı var. Keşke Zeki satılmasaydı.
Aykut, Mustafa, Avram, Mustafa Akbaş ciddi şekilde stoper sorununu çözer.
Trabzonspor’da ne solbek ne de sağbek sorunu var artık.
Kanatlar ve forvet son üç yıldır ilk defa bol alternatifli ve kaliteli.
Ortasahanın ortası belki eksik ama Halil hoca sistemi hafif değiştirerek olayı çözüyor.
İHO sonunda sayın Cumhurbaşkanının şike konusunda Fenerbahçe’yi koruduğuna inandı
Sayın belediye başkanı ve sayın Vali bu şehre yakışmıyorlar ikisi de Trabzonspor’lu değil.
Derin Trabzonspor İHO’nun yakasını bırakmıyor, Akyazı isimi konusunda da İHO köşeye sıkıştırıldı.
İHO çok hata yaptı ama Şener gibi hiçbir zaman bilerek ve isteyerek Trabzonspor’un çıkarlarına zarar vermedi.
İHO hukuk kuruluna tam yetkiyi vererek Trabzonspor’un herşey ve herkesten önce geldiğini ispat etti.
Lakin, iyi niyetine rağmen İHO İstinye yürüyüşünde yönetimine yürüyüşe gitmemesi konusunda baskı yapması sebebi ile hala gözümde acemi başkandır. 1 Milyon kişilik yürüyüşü yaptırdığı güne kadar da benim gözümde acemi başkan olarak kalacaktır.

Sevgiyle kalın…

NOT: Son 8 senedir spor yazısı yazdığım Internetspor.com sitesinde artık yazmayacağım.  Site editörlerinin Soma yazımı siyasi bulup yayından kaldırmalarına rağmen diğer yazarların hükümeti oven siyasi yazılarına izin vermesi sebebi ile ortaya çıkan çifte standart’dan dolayı artık yazılarıma burada devam edeceğim.  Biz hep temizlik ve adaleti savunduk. Adaletin olmadığı yerde kalmanında bir anlamı yok.  Yine de uzun yıllar süren beraberliğimiz sebebi ile Internetspor.com’a yayın hayatında başarılar dilerim. İnşaallah daha objektif olarak yayın hayatlarına devam ederler.