Saymakla bitiremeyiz belki. Trabzon şehri ve Trabzonspor camiasının vefasızlık yaptığı isimleri. Hatta övünürüz vefasızlığımızla,
Karısının bileziklerini satıp takımı deplasmana götüren Dozer Cemil öldüğünde cebinde 5 TL vardı diye.
Bilmediğimiz ne vefasızlıklar var. Zaten bilmediğimiz için vefasızlık yapmış olmuyor muyuz?
Peki Abiş Hopikoğlu'na ne diyeceksiniz?
Trabzonspor'un futbolu için Şamil Ekinci ne ise, basketbolu için de Abiş Hopikoğlu odur.
Şamil Başkanın kıymetini nasıl ölüm döşeğinde bildiyse bu şehir, Abiş Başkanı da elbet bir gün
hakettiği yere koyacak.
Eminim Abiş Başkan da , takdir teşekkür, alkışlar beklemiyordur. Ama sizin bu yaptığınız eziyet küfre girer be kardeşim.
Trabzonspor'a hizmet etmek için kendini parçalayan, cebinden, ömründen veren bir insana bu kadar eziyet edilir mi?
Eşine, çocuğuna, sevdiklerine ayıracağı zamanı, Trabzonspor Basketbol'a ayırıyor diye mi kötü oldu bu adam? Ne yaptı size
Abiş Hopikoğlu?
Ama Trabzon kaynar kazan. Dedikodu ve hasetlik kazanı. Burda yaptığınız hiç bir güzel iş, cezasız kalmaz.
Trabzonspor küçük olsun, avucumuzun içinde olsun. Dertleri hep bu olmuştur.
Bir Erzurumlu'nun gelip Trabzonspor başkanlığı yapmak ne haddine öyle değil mi.. Herhalde böyle düşünüyor olmalılar.
Trabzonspor futbola 61 bin TL bağışlayan isimlere sahifelerce teşekkür edilirken, Trabzonspor ismi için basketbolda onlarca
milyon TL cebinden harcayan Abiş Hopikoğlu'na bu muameleyi mi layık görüyorsunuz?
Ya hu bu adam küçük bir teşekkürü gerçekten haketmedi mi?
Siz ama kimseye teşekkür etmezsiniz.
Hadi şöyle soralım, bu adam, bu muameleyi haketti mi?
Trabzonspor sevdalısı garip bir Erzurumlu. Trabzonspor ismi için yıllardır, ciddi bir mesai ile basketbola hayat veriyor.
Sponsorsuz koca iki yılı, evini arabasını satarak, cebindeki nakiti harcayarak geçiriyor. Destek istiyor, kimse vermiyor.
Alın diyor, kimse almıyor. Gelin diyor, kimse gelmiyor. Verin diyor , kimse vermiyor.
Eşi çok ciddi bir ameliyat geçirdi bir kaç gün önce. Ama Abiş Başkan, yoğun bakımın kapısında ciddi bir telefon trafiğiyle
Trabzonspor'a çare bulmaya çalışıyor. Defterine küçük notlar alırken, yanağını seven küçük oğlunun farkında bile olmuyor.
Kapalı kapılar arkasında, karnından konuşan insanlar eleştiriyor. Bıraksın gitsin diyorlar. Ya hu kardeşim, bir teşekkür et.
Allah razı olsun de.
Abiş Hopikoğlu, sezonu sorunsuz bitirebilmek için iş adamlarından yardım istedi. Olmadı. Sonra taraftarlardan yardım istedi.
Olmadı. Yine ha gayret kendi çabasıyla sezonu bitiriken, o canını vereceği Trabzonspor, Abiş Hopikoğlu'na eziyet olsun diye
arabaları istetiyor, Mehmet Ali Yılmaz tesislerindeki binasından atıyor, isim hakkımı alırım diyor ve daha neler neler..
Aziz Yıldırım ile bu kadar uğraşsaydık; üçüncü gün 2010-2011 şampiyonluk kupamızı alırdık herhalde.
Ne kadar kötü insanmışsın be Abiş Hopikoğlu.
Yesek doymayız seni...
Sen Erzurum'un bağrından gelip Trabzonspor için milyonlar harcarsın öyle mi?
Sen Trabzonspor ismine tarihinde ilk defa üst düzey bir Avrupa kupasında final oynatırsın öyle mi?
Daha dur sana neler neler edeceğiz!