Trabzonspor ligdeki puan durumu itibari ile çok kritik bir maçtan zorda olsa galibiyetle çıkarak hem moral hemde güven kazanmışdı. Bu galibiyet Trabzonspor’un temkinli oyunu ve Mersin Idman Yurdu’nun kararsız oyunu sonucunda ortaya çıktı. Sebebi ne olursa olsun Trabzonspor icin altın değerinde olan üç puan alınmıştır.
Daha önceki yazılarımda da belirttiğim gibi Trabzonspor’un kadrosu iyi oyunculardan kuruludur. Yanlız kadro içerisinde oyuncuların mevki dağılımı dengesizdir. Bu dengesizlik sakat ve cezalı oyuncuların çok olduğu haftalarda çok sorun olmaktadır. Bu durumun ne Kafkas ne de Güneş’in teknik adamlıkları ile alakası vardır. Sonuçta bugünki kadroya bakıldığında Senol Güneş’in kadrosuna çok yakın olduğu görülmektedir.
Trabzonspor’un sorunu oyuncu kadrosu yada kalitesi sorunu değildir. Trabzonspor’un sorunu takım ruhu ve güven sorunudur. Bu sorunun aşılması için dramatik kararlar almak gerekiyor. Şenol Güneş istifa kararı alarak bir uyanmaya sebep olmak istedi. Yeni hocayla kazanılan Gaziantep maçı biraz sorunların üstünün örtülmesine ve gözardı edilmesine sebep olmuştu. Son iki maçtaki kötü sonuçlar ile bu uyanışın devam etmesi gerektiği çok açık ortaya çıktı.
Tekrar ediyorum, Trabzonspor’un kadrosu bu lig icin yeterlidir. Gerekli olan kadro şişkinliğinin planlı olarak kullanılması ve takıma zarar vermemesidir. Kovulmaktan beter edilen Marek Cech’in son maçların bankosu oluşunu incelersek bu gerçeği zaten çok kolay görürüz. Tolunay hocanın yapması gereken kadro istikrarı yakalamak ve yavaş yavaş takımın özgüvenini geri getirmektir. Bugünki maçta bunun ilk sinyalleri verildi. Takımın kuruluş ve dizilişinden bu maça gol yememek için çıkıldığı çok belliydi. Anlaşılan Tolunay hoca takımın gerçekleri ile yüzleşiyor ve buna göre adımlar atıyor.
Kadro seçimi ve kullanımına gelince… Abdullah’ın sağ bek olarakta olsa ilk 11’de oynatılması Trabzonspor adına güzel bir kazanım oldu. Iki maçlık Bamba-Giray plansızlığından sonra şu anda en iyi formu ve uyumu tutturmuş Mustafa-Celutska ikilisine dönülmesi de Tolunay hocanın artısı sayılabilir. En azından hatada ısrar etmemiş oldu. Emerson konusunda pek bir şey diyemeyeceğim çünki Marek Cech gönderilme korkusu ile en az Emerson kadar oynayabiliyor şimdilik. Yanlız ileri çıkışları her zamanki gibi zayıf. İlerisi için kalıcı olması imkansız. Bu süreçte Emerson’ın da küstürülmesi iyi olmaz. Ortasahaya gelince Zokora-Colman ikilisine Serkan’in iki kişilik oynayarak katkı vermesi üzerine kurulmuş bir garip durum vardı. Serkan’ın sağ açık olmaması sebebi ile zaten sola kayık oynayan takım, onun ortasahaya yardıma gelmek zorunda kalması sonucunda nerede ise sol cizgide oynamak zorunda bıraktı. Bu maçta belki zararı olmadı ama kuvvetli rakipler için bir handikap olusturacağı çok açıktır. Sapara’nın uzun bir aradan sonra takıma dönmesi takımın daha önde basması adına güzeldi. Fakat, Adrian kadar oyunu kuramadığını da söylemekte yarar var. Inşaallah Adrian’ın Mersin’e götürülmeyişinin çok iyi bir sebebi vardır. Kupada takımın kalmasının ve iyi sonuçlar almasının nerede ise tek sebebidir Adrian. Insaallah Tolunay hoca onu kaybetmez. Ayrıca, maçın son yarım saatinde Alanzinho’nun oyuna alınmayışı gerçekten biraz garip oldu. Mersin hazır üzerine yükleniyorken Alanzinho gibi dikine cok hızlı ilerleyebilen bir oyuncuyu 90. dakika düşünmek biraz garip durdu. Yine de hocamızın seçimidir demek zorundayız yeterki takıma zarar vermesin.
Daha öncede söylediğim gibi bu maç Trabzonspor için bir başlangıç olmalı ve yavaş yavaş Tolunay hoca kendi iskeletini kurmalı. Bu süreçte bir kaç iyi oyuncuyu kaybedebilir ama sonuçta kazanan Trabzonspor olur. Unutmadan söyleyeyim bu kadro şişkinliğinin en büyük sorumlusu gereksiz transferlere dur demeyen sayın Şenol Güneş ile ona buna sorarak aynı tipte oyuncuları takıma dolduran yönetimdir. Burada futbolcuların kalitesinden çok aynı özellik ve mevkilerdeki oyuncuların alınmasıdır sorun. Bugünki takımda Adrian, Yasin, Soner, Janko, ve Emerson gibi oyuncuların olmadığını düşündüğümüzde bu şişkinlik çok güzel ortaya çıkıyor.
Trabzonspor takımının ligde çok yukarılara çıkması biraz zor fakat kupada da işi kolay değildir. Önellikle kupadaki en büyük rakibe karşı ortaya koyulan oyun hiç ümit verici değildi. Bunda Tolunay hocamızın Bamba ve Zokora seçimlerinin etkisi çok büyüktü. İnşaallah hem oyuncular hemde Tolunay hoca gereksiz inat yapmazlar ve takım için en iyisini bulabilirler.
İlk başta söylediğim gibi Mersin Idman Yurdu Trabzonspor’a bir hayat öpücüğü verdi. Bunu farklı boyutlara çekmeden, üzerine koyarak takım kendisine gelmelidir. Takım şu anda bir travma içerisindedir. Bir önceki teknik heyeti de travma içindeydi ve çareyi gitmekte buldu. Sıra travma içinde olan yönetimin değişmesine gelmiştir. Bu değişimde ilk kongrede olacak gibi görünüyor. Insaallah, bu takıma yürekten bağlı ve yetenekli insanlar Trabzonspor yönetimine talip olurlar. Artık bu takım üzerinden maddi kazanım peşinde olanlar ile siyasi güç derdinde olanlar bu takımın yakasından düşmeli. En önemlisi de tek hesabı Trabzonspor olan taraftar guruplarının güçlenerek bu süreci atlatmalarıdır. Bu takımın yönetimden bilet dilenen değil özel kampanyalar yapıp taraftarına bilet yada kombine hediye eden taraftar guruplarına ihtiyaçı vardır. Eğer böyle bir taraftar gurubu yok ve olması da imkansız diyorsanız, TAYFA’ya bir göz atın derim. Hesapsız bir Trabzonsor sevgisinin ve akıl birikiminin nasıl kullanılabileceğinin en güzel örneklerini veriyor Tayfa gurubu.
Meraklısına http://www.tayfa.org
Sevgiyle kalın.