Trabzonspor’u izlerken, hep ilk golü erken attığımızda korkuyordum. Mersin’e karşı ilk golü attığımızda “eyvah dedim 55 dakika Mersin’i izleyeceğiz…” Ama öyle olmadı…
Trabzonspor hep böyle olmalı. Hiçbir zaman atıp yatmamalı… Kapanmamalı…
Maç öncesinde Şenol Güneş’in açıklamalarında rakip takımın futbolcularını yorumlaması, Trabzonspor’un transfer sorumlusu olarak görev yapan Giray Bulak’ın Mersin İdman Yurdu’nun başına geçerek yaptığı transferleri takip ettiğini gösteriyor. Her ne kadar mutluluk tablosu çizilmeye çalışılsa da, Şenol Güneş’in transfer yapılmamasından çektiği sıkıntı ortadadır. Bu açıdan Trabzonspor’da o görevi yürütüp, tam transfer sezonu yaklaşırken Mersin İdman Yurdu ile anlaşan Giray Bulak’a ince bir siteme de hakkı vardır.
Yani bu maç bence Giray Bulak ve Şenol Güneş’in maçıydı. Hocamız kazandı hem de atıp yatmadan… Şenol Güneş’ten beklenmedik bir futbol tarzıydı bu. “ Bi daha, bi daha…” Kaçan goller olmasa fark gelebilir. Giray Bulak’a eleştiriler başlayabilirdi. Buna çok sevinirdim ama olmadı.
Maç içerisinde Adrian’ın yokluğunda sahaya sürülen Aykut’u her ne kadar Trabzonspor’a yakıştırmasam da, Colman’ın yaptığı yanına kar kalmamalıydı ve kalmadı diye düşünüyorum. Umarım Colman’da kendine çeki düzen verir ve bu takımın en önemli futbolcusunu tekrardan kazanırız…
Vittek yaptığı koşu ve presler ile “ben buradayım” dedi. Bir gol kaçırdı fakat girdiği pozisyonlarda ve attığı paslarda çok önemli ataklara sebep oldu. Trabzonspor’a transferi düşünülen Nobre’den çok daha iyi olacağını gösterdi…
Mustafa’yı eleştirenlerimiz çok, neden bilmiyorum ama çok… Bazen bende sınırı aştığımı düşünüyorum. Belki Trabzonlu halimizden anlarsa Mustafa anlar diyedir. Golleri attı diye değil, Mustafa gol atmak istiyor diye her maç bence alkışlanmalı. Takımın kaybetmemesi için çok çalışıyor. Kazanması için uğraş veriyor… Hem Trabzonspor’da parasını almasa bile yüreğiyle oynayacak bir topçudur Mustafa Yumlu… Sahip çıkalım değerlerimize… En az 6,7 sene Trabzonspor’un defansını sağlama almak için sahip çıkalım…
Son olarak Ünal Karaman’a değinmek istiyorum. Şenol Güneş ile ikisini yan yana gördüğümde acayip mutlu oluyorum. Ünal Karaman’ın eksik kaldığı anlarda Şenol Güneş’in babacanlığı, Şenol Güneş’in eksik kaldığı anlarda Ünal Karaman’ın heyecanı inanıyorum ki Trabzonspor’a hak ettiği başarıyı getirecektir.
Şunu da eklemek istiyorum, Şenol Güneş’siz Ünal Karaman olmaz. Ünal Karaman’sız Şenol Güneş çok yıpranır… Bir elmanın iki yarısı, Trabzonspor’un başarısı…