Trabzonspor, Mersin İdmanyurdu karşısına beklenen 11 ile çıkmadı. Forvette Emre ve Vittek ikilisi ile çıkmasını bırak, defansın solunda Cech ile başlanacağını kimse tahmin edemezdi. Neyse ki kadroyu görünce maçı rahat kazanacağımızı söylemiştim. Ancak korktuğum bir nokta vardı. Orta alanımızın ofansif gücü yüksek, defansif gücü düşük oyunculardan kurulu olmasıydı. Bir karşılaşmada orta alana ele geçiren takım daha avantajlı olur. Ayağında top tutan ve takımını dinlendiren bir orta saha, her zaman 1-0 öndedir.
Müsabaka öncesinde 2’de 2 yapan bir Trabzonspor, elindeki avantajı elinde bulundurmak, 2’de 0 yapan bir Mersin İdmanyurdu ise az olan umutlarını yeşertmek istiyordu. Trabzonspor henüz ilk dakikalarda tehlikeli bir atak geliştirdi ancak Olcan’ın şutu az farkla auta gitti. Eğer bu gol saydı Bordo-Mavili ekibin maça 1-0 önde başlaması içten bile değildi. Orta alanda basit top kayıpları maçın zevkini bozdu. Açıkçası izleyenlerin de pek keyif aldığını sanmıyorum. Duran toplarda gol arayan Trabzonspor, 35’de Mustafa Yumlu ile golü buldu. Tabi burada Mersin defansı kadar kaleci Orkun’un da büyük hatası vardı.
Cech’in ilk yarıda hataları gözlerden kaçmadı. Ancak buna rağmen kalesinde gol görmeyen Trabzonspor, soyunma odasına 1-0’lık üstünlükle gitti. Tolga’nın sakatlanmasının ardından ikinci yarıda kaleyi devralan Onur’a pek iş düşmedi. Eğer düşseydi elinden geleni yapacağını hepimiz çok iyi biliyorduk zaten.
Başta da dediğim gibi orta alanda çok basit top kayıpları yaşandı. Topla oynama oranları neredeyse aynıydı. Ancak yine de kalitesiyle daha etkili olan Trabzonspor oldu. Mersin İdmanyurdu sağ kanattan Eren ve zaman zaman da Tanju ile etkili olmaya çalışsa da Trabzonspor defansını aşmayı başaramadı. Rakip kalede ikinci golü arayan Bordo-Mavili ekip Olcan’ın ağır kalmasıyla birkaç pozisyonu cömertçe harcadı. Vittek’in de ofsayta yakalanması bir türlü ikinci golü getirmedi. Yine de bu karşılaşmada Vittek’i beğendiğimizi söyleyebilirim. En azından kafa toplarından faul yapmadan topa sahip oldu. Top sakladı. Verdiği paslarla takımının pozisyona girmesini sağladı. Kaleciyle karşı karşıya kaldığı bir pozisyonda golü atmış olsaydı çok daha iyi olurdu lakin yine de takımın iyileri arasında yer aldı.
Alanzinho da dikine gitmekten daha çok pasla oynamayı tercih etti. Colman’ın oyuna girmesiyle daha çok çizgiye inen sambacı iyi işler yaptı.
Son dakikalarda yaşanan karambolda topu önünde bulan Mustafa Yumlu, kendisinin ve takımının ikinci golünü atarken, Trabzonspor’u rahatlatmıştı. Ben bugün Emre’yi pek beğenmedim. Çoğu pozisyonda ağır kaldı ve laubali laubali hareketleri vardı. Takımına ofansif anlamda bir katkı sağladığını düşünmüyorum. Bu oyuncunun kötü olduğu anlamına gelmez. Lakin eksikleri fazla, daha çok çalışması lazım.
Kupada 3’de 3 yapan fırtına, ligde Karabük’ü konuk edecek. Umarım kupada aldığı güzel sonuçları lige yansıtır. Kaleci Tolga’ya da geçmiş olsun, umarım kötü bir şeyi yoktur. Son olarak bu takımın daha iyi bir görüntü verebilme kabiliyetinin olduğunu belirtiyor, daha çok çalışılması gerektiğini vurguluyorum…