Trabzonspor, Başakşehir maçı ile birlikte zor ve kritik bir viraja giriyor. Avcı geldikten sonraki en zor maçını oynayacak Trabzonspor. Yedi covid-19, üç sakat ve bir cezalı.
Trabzonspor bunca eksiğe ragmen bu virajı kayıpsız olarak atlatırsa ki atlatacağına inanıyorum, umutlar, baharla birlikte fındık dalları gibi yeşermeye başlayacaktır. Bu kadar eksikle birlikte İstanbul’da alınacak bir galibiyet, Fenevbahçe maçı öncesinde çok değerli olacaktır.
Ey Trabzonspor! Fırsat ayağına geldi. Beşiktaş’ın bay geçeceği, Fenerbahçe’nin Trabzonspor’lu Ünal Karaman’a, Galatasaray’ın da Trabzonspor’lu Çağdaş Atan’a takılacağı haftada yen Başakşehir’i ve İstanbul takımları ile bir maçlık avans bırak.
Başakşehir’in ligdeki konumu, geçen sezon Trabzonspor yönetiminin yaptığı fahiş hatalar, siyasetin kirli elleri ve TFF’ye çöreklenmiş yapının tetikçi hakemleri sayesinde nasıl şampiyon olduklarını gösteriyor.
Trabzonspor bu maçı kazanması halinde hem Başakşehir’e son darbeyi vurarak düşme hattındaki dipsiz kuyuya itecek, hem de şampiyonluk yarışının içine girmek için yukarıdaki takımlara bir adım daha yaklaşmış olacak.
Abdullah hoca her maç öncesi olduğu gibi zaten çok iyi tanıdığı Başakşehir’i ayrıntılı olarak analiz etmiştir ve gerekeni yapacağı konusunda hiçbir şüphem yoktur. Bir çok eksiği olsa da, ahı gitmiş vahı kalmış, yoğun bakımdaki Başakşehir karşısında Trabzonspor maçın net favorisidir!
İstatistik her şey değildir fakat önemlidir. Başakşehir’in istatistiklerine bakıldığında, Edin Visca ve İrfan Can Kahveci üzerine kurulu bir takım olduğunu görmek zor değildir
Bu maçta Başakşehir’in nasıl bir taktikle oynayacağı merak konusu. Maçın gidişini de Başakşehir’in taktiği belirleyecek gibi. Başakşehir’in kalabalık ve katı bir savunma yapmaması halinde Trabzonspor her alanda basan, etkili pres yapan, genç, diri ve enerjik orta sahası ile geride Ekuban, Djaniny, Bakasetas, Flavio ve muhtemelen Yusuf Sarı’ya boş koşu alanları yaratacak ve Trabzonspor bu maçı rahatlıkla kazanabilecektir. Hatta erken gol bulması halinde farka dahi gidebilecektir. Ancak Trabzonspor taraftarı fark istemiyor. Hukuk fakiltesinde okurken sınavların yoğun olduğu dönemlerde işleri rölantiye alarak elliyi şaşma, altmışı da aşma derdik. Önce sınıf geçme notunu alalım da fazlası önemli değildi. İşte bu zor koşullarda da yarım sıfır olsun üç puan Trabzonspor’un olsun.
Trabzonspor zaten doğru yolu buldu. Takım savunmasını oturttu. Her maç gol yemeyerek, tek atışla üç puanları toplayarak ilerliyor.
Aykut Kocaman, yoğun bakımdaki takımının bir maç daha kaybetmesinin ağırlığını düşünerek ve eksikleri olan Trabzonspor’un kalabalık savunmaları açmakta zorlandığını da hesaba katarak, bir puan için, aynı Fenerbahçe ile oynadığı Türkiye Kupası maçının ilk yarısında yaptığı gibi otobüsü kalenin önüne çekip kontra ataklarla gol bulmaya çalışırsa Trabzonspor golü bulmakta zorlanabilir. Trabzonspor bazı maçlarda zorlansa da, kalabalık savunmaları öyle ya da böyle bir şekilde açmasını bilmiştir. Ve üstelik Trabzonspor’un artık iyi bir çilingiri de var.
Ancak Başakşehir’in başında 17’de 16 yapmaya alışkın, efsane teknik drektör Aykut Kocaman var. Allah’tan umut kesilmez Aykut hoca! Bakarsınız kalan 16 maçı da kazanıp şampiyon bile olabilirsiniz.
Trabzonspor’lu futbolcular eksiklere ragmen her maç olduğu gibi, yardımlaşarak, birbirlerinin hatalarını kapatarak, taktik disipline sadık kalarak, sabırla oynayacaklar ve Başakşehir savunmasının açığını yakaladıkları anda da cezayı keseceklerdir.
Trabzonspor’un savunmasındaki ve orta sahasındaki bu yardımlaşmayı ve dayanışmayı son maçlarda hücum hattındaki futbolcularda görememeye başladık. Ligin en az net gol pozisyonuna giren üçüncü takımı olarak, futbolcuların böyle önemli bir virajdan geçerken yakaladıkları ender pozisyonları da bencilce harcamaları pahalıya patlayabilir. Umarım Abdullah hoca bunun farkındadır ve gerekli uyarıları yapmıştır.
Gelelim herkesin merak ettiği soruya. Top sihirbazının yerinde kim oynayacak?
Şahsi kanaatim, Yunus Mallı’nın maç eksiği, Afobe’nin formsuzluğu karşısında hızı ve diriplinkleri ile Başakşehir savunmasını yıpratmak için sağda Yusuf Sarı oynatılmalıdır. Solda Djaniny, forvet bölgesinde Ekuban oynatılabilir. Ya da sağda Ekuban, solda Djaniny, forvette Afobe. Bununla ilgili değişik varyasyonlar düşünülse de en doğru kararı, futbolcularının form durumlarını, teknik kapasitelerini en iyi bilen ve rakibe göre taktik belirleyen Avcı verecektir.
Kaleyi koruyacak olan 17 yaşındaki Kaan Moradaoğlu ile ilgili endişeleri ve korkuları çok yersiz ve gereksiz buluyorum. Kaldı ki; bu endişeleri dile getirmek, A takıma kadar yükselerek kalitesini ispatlamış genç bir çocuğa saygısızlıktır. Kağan çıkar, paşalar gibi oynar. Hata da yapabilir, gol de yiyebilir. Canı sağolsun! Öncelikle emeğine, özgüvenine, mesleğine saygı duyulmalıdır. Unutmamak gerekir ki Tony Silva ve Tolga sakatlandığında 20 yaşındaki Onur Kıvrak keleye geçmiş ve bir daha da bırakmayarak Trabzonspor’un efsaneleri arasına girmiştir. Onur kadro dışı kalmasaydı belki bugün Uğurcan’ı da izleyemeyecektik.
Trabzon bir futbol şehridir ve Türkiye’nin Brezilyası’dır. Trabzon’da toprağa adam soksanız futbolcu yetişir. Faroz’da kahvehaneden adam bulup takıma koysanız oynar. Velevki takımın yarısı gitse bile, Trabzonspor alt yapısından A takıma çıkaracağı gençler, çıkarlar ve çatır çatır oyunlarını oynarlar. Lütfen gençlerinize güvenin.
Daha da olmadı Egemen Korkmaz ve Orhan Ak var :) Şaka bir yana, Abdullah hocanın bu üç aylık süreçte, bu dar ve kısıtlı kadroya alt yapıdan bir kaç tane genç futbolcu monte etmesini beklerdim. Gençlerin görülebilmesi için illaki transfer yasağı veya pandemi mi olması gerekiyor? Lütfen cesur olun ve gençlere güvenin.
Sağ ve sol bekimizin olmayacağı bu maçta, gözler hırsıyla takımı ateşleyen, takımı sahiplenen Pereria’yı aramıyor mu. Dört yılını bu takıma vermis kaptanı, parasını ödediğimiz halde, biraz da vefasız bir şekilde göndermek ne kadar doğruydu?
Trabzonspor kazandıkça ve yukarıya yaklaştıkça, birilerine rahatsızlık veriyor ve vermeye de devam edecek. Sezon başından beri hakemlerin itelemesiyle zirveye tutunan emek hırsızlarını korkular sarmış olacak ki Wakeme’nin gördüğü sarı kart ile ilgili gündem oluşturmaya ve daha şimdiden hakemleri etki altına almaya çalışmaktadırlar.
Huylu huyundan vazgeçmez, geçmiyor da. Trabzonspor yönetiminin geçen senelerden ders çıkartarak, bu tip şark kurnazlıklarına karşı uyanık olması ve gereken önlemleri alması gerekmektedir. Zira milyonlarca Trabzonspor taraftarı, başımızı her kaldırdığımızda aşağıya bastırılmasından bıktı artık.
Bu ekonomik parametrelerde ve harcama limitlerinde, her nasıl oluyorsa? milyonlarca avro saçarak dünya yıldızları transfer edenler, Trabzonspor’un bir futbolcusunun oynamasından korkmaktadırlar. Oysa sizin çok paranız var. Parayı bastırıp aldığınız dünya yıldızlarınız var. Buna ragmen neden bir futbolcudan bu kadar korkuyorsunuz? Neden ortalığı daha şimdiden yaygaraya verip hakemleri Trabzonspor’a rahat kart göstermeleri için etki ve tesir altında bırakmaya çalışıyorsunuz? İşte bu korkular gösteriyor Trabzonspor’un büyüklüğünü.
Usta sanatçı rahmetli Münir Özkul’un o unutulmaz repliği geliyor akıllara.
Sen mi büyüksün? Hayır ben büyüğüm, ben Yaşar usta…
Umudunuzu asla kaybetmeyin! Güzel günler göreceğiz! Güzel, aydınlık ve umutlarla dolu bir cumartesi sabahında buluşmak umuduyla…