Değerli Trabzonspor taraftarının dikkatine;

Trabzonspor’un “İnadıyla Şampiyon” isimli belgeseli gösterime girdi. Belgeselde şampiyonlukları çok güzel bir şekilde anlatıldı. Belgeselde gözler efsane başkan Şamil Ekinci’yi aramadı değil.

Belgeseli izlerken hem Trabzonspor efsanesinin doğuşuna hem de son şampiyonluğun yaşandığı günler çok güzel bir şekilde aktarıldı.

2021-2022 sezonunda gelen şampiyonluğun mimarlarını izlediğimde ilk aklıma gelen, futbolcunun maddi değerlerinden daha önemli olan takım olabilmekti.

Trabzonspor bir takım olmuştu. Herkes birbirinin açığını kapatıyordu.

Bu da camianın kenetlenmesini sağladı. 

Efsanenin doğuşunda futbolcuların takıma duyduğu aidiyet duygusunun yakalandığı her sezon Trabzonspor şampiyonluğun en önemli adaylarından olacaktır.

2021-2022 sezonunda Trabzonspor’un kadrosu çok mu değerliydi? 

Ezeli rakiplerin kadrosu isim isim bakıldığında daha değerliydi ama bordo mavili takımda bir huzur yakalanmıştı. 

Trabzonspor’da ödemeler düzenli yapılırken, ezeli rakiplerin yıldızları ödemelerini alırken zorluklar yaşıyordu. İşte bu durum şampiyonluğun en önemli etkeni oldu.

Trabzonspor, gelirleri belli olan KAP’a açık yönetilen bir şirket.

Durum böyleyken, taraftar istiyor diyerek yapılan her yüksek maliyetli transferin faturası bir sonraki sezonlarda ağır bir şekilde geliyor ve ödenemiyor.

Ligin 1 tane şampiyonu olacak ve şampiyon olan takımın da kazanacağı toplam tutar maksimum seviyede bellidir.

Diğer takımların ne yaptığı ile çok ilgilenmiyorum. Onların batması beni hiç ilgilendirmiyor.

Ama Trabzonspor’un bataklığa sürüklenmemesi için bütün mücadeleyi veririm.

“X yıldızı al başkan” paylaşımı yaparak binlerce beğeni alabilmek yerine, “yıldız arayan gökyüzüne baksın. Trabzonspor’a yıldız adayları lazım başkan.” Paylaşımları yaparak 3,5 kişiden beğeni almayı tercih ederim. Benim için önemli olan Trabzonspor’dur ve Trabzonspor’u gönülden seven bir gün önceden stadyuma gelen, sosyal medyayı aktif kullanamayan takımını düşünen taraftarlardır.

Şimdi değerli Trabzonspor taraftarına soruyorum…

2022-2023 sezonu kadrosunu gözünüzün önüne bir getirin.

İsim isim bakıldığında 2021-2022 sezonu kadrosundan çok daha değerli bir takımdı.

Geçtiğimiz sezon başlarken yapılan transferlerin her biri gerçekleştiğinde alkışlar havada uçuyordu.

“büyük başkan” paylaşımlarından geçilmiyordu sosyal medya.

Maalesef kimse bu transferin ödemesi yapılamazsa bu futbolcular oynar mı? 

Ödemeler düzenli yapılmazsa futbolcunun kalitesinden ne kadar faydalanabilir kısmını sorgulamadı. 

Üzülerek belirtiyorum ki, buna ben de dahilim.

Sonucunda ne oldu?

Maliyeti yüksek futbolculardan oluşan kadro hatasından dönüldü.

Şimdi Bartra’yı satamayan yönetime tepki gösterdiler. Bartra’yı satamayan değil Bartra’yı yılda 5 Milyon Euro maliyetiyle transfer eden yönetime tepki gösterilmesi doğru olanıdır.

Yılda 5 Milyon Euro kazanan futbolcuyu bonservisiyle satabilmek için sezonda ultra performans göstermesi gerekir.

Akıl var mantık var. Futbolcu zekidir. Oturduğu yerden de yılda 5 Milyon Euro kazanabileceğini bile bile futbolcu transfer olmak ister mi? Gideceği takımda alacağı rakamlar üç aşağı beş yukarı bellidir. Kadro dışı bırakma kozunu da bu maliyette olan futbolcuya kullanma lüksün yok.

Durum böyle olunca bonservis beklentisi ortadan kalkıyor ve maliyetten kurtulma hesapları devreye giriyor. Sonuçta futbolcu gitmek istemedikten sonra gitmiyor. Kapı gibi sözleşmesine güveniyor.

Gelelim gerçekleşen transferler konusuna;

KAP bildirimi gelir gelmez sosyal medyada futbolcuyu yıpratmak yeni moda oldu.

Takımda henüz 1 tane resmi maç yapmamışken, futbolcuları değersizleştirmek taraftarlık olamaz.

Trabzonspor’un maçlarında bir gün öncesinden stadyuma gelerek içeriye girmeyi bekleyen taraftarların sosyal medyayı aktif kullanmamasına üzülsem de, sokaklarda sohbet ettiğim Trabzonsporlular gelecek adına umudum oluyor.

Geçtiğimiz gün 70 yaşlarında Hasan amcamız ile tanıştım;

“Ne iş yapıyorsun?” Dedi

“Trabzonspor’u takip edip okurlarımıza haber veriyorum” dedim.

“Kimleri alacağız” diye sorunca “transfer haberlerinin KAP’tan önce güvenli bir ağızdan yayınlanmasının takıma zarar verdiğini gördüğümden o konuyu takip etmeyi bıraktım. Ekonomik olarak takımın anlaşmalarını takip etmeye başladım.” Dedim.

“Uşağım şimdi sevdim seni” dedi ve şöyle devam etti… “Benim telefonumda görüntülü ekran yok ama torunlarım telefondan sürekli bir şeyler okuyarak takıma tepki gösteriyor. Ağır konuştuklarını da duyunca üzülüyorum. Bu telefonlara kim bu virüsü salıyor da bizim gençliğimiz Trabzonspor böyle öfkeli yetişiyor? Neymiş efendim, Trabzonspor yıldız almamış. Biz gençliğimizde yıldız mı gördük? Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş yıldız kaynıyorken ve her sene transferler yaparken Trabzonspor şampiyon oluyordu. Önemli olan yıldızı yetiştirip takımda tutabilmek. Biz nice şampiyonlukları böyle gördük. O yıllarda hiç yıldız transferi yapmazdık.”

Ağzına sağlık Hasan amca… Yüreğine sağlık.

Şimdi soruyorum hayatında 1,5 Milyar TL’de kaç tane sıfır olduğunu bilmeyenler, Trabzonspor için maddi manevi fedakarlık yapanlara hakaretler yağdırma hakkını nereden alıyor? Bu Trabzonspor’a zarar verme virüsü kim salıyor da Trabzonspor’a böylesine katkı sağlayanlara karşı organize saldırıyorlar!

Trabzonspor’un stadyum isim sponsorluğunu 1,5 Milyar TL’ye satan yönetim mi yıldız mı transfer edemeyecek?

Mesele şov yapmak ve görev süresi boyunca alkış almaksa en kralını yaparlar. 

Ama mesele Trabzonspor’un geleceğini kurtarmak ise doğru olanı yapacaklardır.

Trabzonspor yıldız adaylarını transfer ederek parlatmalı. Bu ekonomik başarıyı getirecektir. Ekonomik başarı sonrasında sahada da başarı gelecektir. 

Sabır, kenetlenmek, inanmak ve umutsuzluğa kapılmamak başarının temel etkenleridir.

Henüz 1 tane resmi maç oynamamışken takımı bu kadar değersizleştirme çabasını da mantığını da anlamıyorum.

Türkiye’nin en değerli kalecisi, hem de yerli statüsünde oynayan Uğurcan Çakır takımda.

City’den 23 Milyon Euro teklif gören yerli statüsünde bulunan Abdülkadir Ömür kadroda.

Süper Lig’de 4 büyüklerde banko ilk 11’de oynayabilecek Visca kadroda.

Bakasetas, Trezeguet, Maxi Gomez kadroda. Gençler yetişecek, yeni transferler uyum sağlayacak.

Trabzonspor taraftarına düşen takıma güvenmek, inanmak ve desteklemek.

Sahada düşene tekme vurmak değil, düşeni kaldırmaktır.

Yapılan transfer takviyelerini daha bir tane resmi maça çıkmadan değersizleştirmenin Trabzonspor’a bir faydasını bana açıklayın bu işi bırakırım.

Dipnot;

2008 yılında HaberTS’yi kurduğumda gazeteciliği bilmiyordum. Maddi olarak da imkanlarım vardı. Bu nedenle maddi güç ile sitenin ayakta kalmasını sağladım. Zararını uzun yıllar çektim ve işi öğrendim. Şimdi kendi işimi kendim görüyorum. Zarar da etmiyorum. 2008 yılından bugüne kadar en az 500 tane site açarak benim gibi zarar gören abilerim oldu. Açan sitesini kapatmak zorunda kaldı. Çünkü onların bir çoğu işin başında değildi. 

Bugün gelir, gider hesaplarını doğru yaparak ayağımı yorganıma göre uzatıp Trabzonspor’un haberleri en çok okunan sitenin sahibi olmanın gururunu yaşıyorum. 

Bu süreçte öğrendiğim en önemli gerçek, hakkını vermediğin kimseden verim alamazsın. 

Taşıma suyuyla da değirmen bir yere kadar dönüyor.

Trabzonspor Başkanı Ertuğrul Doğan da Trabzonspor Asbaşkanı olduğu dönemde maddi gücüyle takıma büyük katkı sağladı. 

Şampiyonluğun geldiği sezonda futbolcuların hakkını teslim edilmesinde etkin rol oynadı. 

Ama bu her sene olabilecek bir durum değil. Öyle bir paranın Türkiye’de kimsede olduğunu düşünmüyorum.

Artık ayağını yorganına göre uzatarak başarıların gelmesi için mücadele etmesi gerekiyor. 

Taşıma suyuyla değirmen bir yere kadar döner, bu haber sitesi yönetirken de, AVM yönetirken de, takım yönetirken de aynıdır. Ben Başkan Ertuğrul Doğan’ın da kulüp yönetme konusunda yeterince tecrübeye ulaştığına inanıyorum. 

TRT Spor ekranlarında açıkladığı stadyum isim sponsorluğundan geleni transfere değil de ekonomik başarıya yatıracağı sözünün yakın takipçisi olacağım.

Trabzonspor başkanının önünde iki yol var.

Ya Trabzonspor tarihine geçecek anlaşmalardan kulübe sağladığı katkılar ile transfer şovu yapacak.

Döneminde alkışlar ile “efsane başkan” tezahüratları alacak.

Ya da ekonomik başarıya imza atacak işler yaparak şova kaçmadığı için “istifa” seslerine kulağını kapatarak Trabzonspor’u borçsuz bir kulüp haline getirecek.

Göreve geldikten sonra 1,4 Milyar TL kulübün kasasına sokan, stat isim sponsorluğundan Trabzonspor’a 1,5 Milyar TL kazandıracak olan yönetim desteğin en kralını hak ediyor. Yeter ki transferde şova kaçıp hatalar tekrarlanarak Trabzonspor'a yanlış yapılmasın.