Bugün sadece birkaç konuya değineceğim. O dakikada bu oldu, şu dakikada bu oldu anlatmak yerine… Çünkü maçı izleyenler neyin ne olduğunu biliyor ve görebiliyor. Kalkıp ta burada masal gibi maçı anlatmak pek doğru olmaz diye düşünüyorum. Neyse lafı uzatmadan gelelim maça… Açıkçası Trabzonspor, Akhisar
Belediye karşısında Trabzonspor gibi oynamadı. Pozisyon zenginliği açısından iyi pozisyonlar buldu ancak bulduğundan daha çok pozisyon verdi. Yani tabiri caizse rakibine çok açık alan verdi. Bir futbol müsabakasında rakibine bu kadar açık alan verirsen 3 değil 5 bile yersin. Futbol bu ağabeycim affı yok. Buldun mu atacaksın. Atamayana atarlar misali… Onur’u övdük, göklere çıkardık. Hak etti mi etti. Laf yok. Peki iyi günde tamam hoş güzel yazıyoruz, peki ya kötü günde? O günde de yazacağız ağabey. Hatalarını, eksiklerini yazacağız. Yazmazsak eğer yazarlığımızdan şüphe duyar, elalem. Defansımız evlere şenlik. Yenilen gollere bakılıp, tekrar tekrar izlettirilmeli bu oyuncularımıza. Zeki’den tut, Mustafa Yumlu’ya kadar sıkıntı var. Orta alanda bugün kötü bir grafik sergileyen Adrian’ın oyundan alınırken sergilediği davranış bence günün en önemli konusu olmadı. Bir insan hocasına, büyüğüne saygılı değilse, atacağı gol de kazandıracağı puan da onun olsun.
Çünkü ahlak her şeyden önce gelir. Bu takıma acil santrafor değil, sağ bek alınmalı bence. İbrahim Hacıosmanoğlu’na sallayacak değilim. Başkan, bir şeyler yapmaya çalışıyor. Eksiği var mı? Var. Ama zamanla düzeltecektir, inanıyorum. Zeki Yavru’yu görmeyen Mustafa Hocam’a da birkaç kelam edeyim. Her defasında aynı oyuncu da neden diretiyorsun hocam? Tamam seviyoruz, saygı duyuyoruz, destekliyoruz. Lakin apaçık defansın sağında sıkıntı olduğu belli. Bunu görmemezlikten gelemeyiz hocam. Bir bildiğin vardır diyeceğim ama neyse susuyorum… Trabzon’da Trabzonluları sevmezler hocam. Erken harcalar seni.
Yabancılara verilen değeri de süreyi de sana vermezler hocam. Zamanın kısıtlı, Allah yardımcın olsun. Maçı da iki cümleyle özetleyelim, madem o kadar konuştuk.
Kötü oynamadığımız bir karşılaşmayı geride bıraktığımızı söyleyebilirim. Mücadelemiz iyiydi ama son vuruşlarda etkisiz kaldık. Mustafa Hocamın dediği gibi çıkarmamız gereken dersler var.
Kız arkadaşım, sevdiğim, değer verdiğim insan maçı kısaca özetlemiş, eee bize de paylaşmak düşer: “Anladığım
Mustafa Hocaya & İbrahim Başkan’a baya sinirliyiz galiba. Yahu bu adamlar mı oynadı maçta? Ayrıca Volkan da aynı parayı alıyor, Adrian da Colman da. Parayı alırken iyi de oynarken mi birisinin diğerinden daha iyi ya da daha kötü olması gerek. Bütün futbolcularına eşit şartlarda değer verdiği için ve Colman'ı kazanmak uğruna şans verdiği için Mustafa Hocayı tebrik ediyorum. Bu futbolcuya basit Akhisar maçında güvenilmeyecek de başka hangi maçta güvenilecek?”
Belediye karşısında Trabzonspor gibi oynamadı. Pozisyon zenginliği açısından iyi pozisyonlar buldu ancak bulduğundan daha çok pozisyon verdi. Yani tabiri caizse rakibine çok açık alan verdi. Bir futbol müsabakasında rakibine bu kadar açık alan verirsen 3 değil 5 bile yersin. Futbol bu ağabeycim affı yok. Buldun mu atacaksın. Atamayana atarlar misali… Onur’u övdük, göklere çıkardık. Hak etti mi etti. Laf yok. Peki iyi günde tamam hoş güzel yazıyoruz, peki ya kötü günde? O günde de yazacağız ağabey. Hatalarını, eksiklerini yazacağız. Yazmazsak eğer yazarlığımızdan şüphe duyar, elalem. Defansımız evlere şenlik. Yenilen gollere bakılıp, tekrar tekrar izlettirilmeli bu oyuncularımıza. Zeki’den tut, Mustafa Yumlu’ya kadar sıkıntı var. Orta alanda bugün kötü bir grafik sergileyen Adrian’ın oyundan alınırken sergilediği davranış bence günün en önemli konusu olmadı. Bir insan hocasına, büyüğüne saygılı değilse, atacağı gol de kazandıracağı puan da onun olsun.
Çünkü ahlak her şeyden önce gelir. Bu takıma acil santrafor değil, sağ bek alınmalı bence. İbrahim Hacıosmanoğlu’na sallayacak değilim. Başkan, bir şeyler yapmaya çalışıyor. Eksiği var mı? Var. Ama zamanla düzeltecektir, inanıyorum. Zeki Yavru’yu görmeyen Mustafa Hocam’a da birkaç kelam edeyim. Her defasında aynı oyuncu da neden diretiyorsun hocam? Tamam seviyoruz, saygı duyuyoruz, destekliyoruz. Lakin apaçık defansın sağında sıkıntı olduğu belli. Bunu görmemezlikten gelemeyiz hocam. Bir bildiğin vardır diyeceğim ama neyse susuyorum… Trabzon’da Trabzonluları sevmezler hocam. Erken harcalar seni.
Yabancılara verilen değeri de süreyi de sana vermezler hocam. Zamanın kısıtlı, Allah yardımcın olsun. Maçı da iki cümleyle özetleyelim, madem o kadar konuştuk.
Kötü oynamadığımız bir karşılaşmayı geride bıraktığımızı söyleyebilirim. Mücadelemiz iyiydi ama son vuruşlarda etkisiz kaldık. Mustafa Hocamın dediği gibi çıkarmamız gereken dersler var.
Kız arkadaşım, sevdiğim, değer verdiğim insan maçı kısaca özetlemiş, eee bize de paylaşmak düşer: “Anladığım
Mustafa Hocaya & İbrahim Başkan’a baya sinirliyiz galiba. Yahu bu adamlar mı oynadı maçta? Ayrıca Volkan da aynı parayı alıyor, Adrian da Colman da. Parayı alırken iyi de oynarken mi birisinin diğerinden daha iyi ya da daha kötü olması gerek. Bütün futbolcularına eşit şartlarda değer verdiği için ve Colman'ı kazanmak uğruna şans verdiği için Mustafa Hocayı tebrik ediyorum. Bu futbolcuya basit Akhisar maçında güvenilmeyecek de başka hangi maçta güvenilecek?”