Orduspor karşısına mecburi rotasyon yaparak başlayan Trabzonspor, zorlu müsabakadan istediğini alarak ayrıldı. Orduspor’un evinde uzun bir süredir mağlup olmaması ve Trabzonspor’un da aylardır deplasmanda galibiyet yüzü görmemesi iki ekip açısından bu maçı çok önemli hale getirdi.
Maçın başlarında LigTv spikerinin de dediği gibi iki takımda beraberliğe razı değildi. Bu da maçın ilk dakikalarında belli oldu. Henüz 1. dakikada kalesinde önemli bir pozisyon atlatan Trabzonspor, maça 1-0 yenik başlayabilirdi lakin Onur gole izin vermedi ve bu tehlike de atlatılmış oldu. İlerleyen dakikalarda Orduspor’un bariz üstünlüğü vardı. Ne yaptığını bilen presleriyle Bordo-Mavili ekibe zor anlar yaşatan Hector Cuper’in öğrencileri, aradığı golü bir türlü bulamadı. Tabi bunda en önemli etken defansta önemli işler yapan Bamba’ydı.
Dakikalar ilerledikçe Trabzonspor’un üzerine iyice gelen Orduspor, defansta da açıklar vermeye başladı. İlk yarıda kontra ataklarla rakip kalede gol arayan Bordo-Mavili ekibin de girişimleri sonuçsuz kaldı.
İlk kez 11’de kendisine yer bulan Emre’nin Janko’ya yeteri kadar destek olamaması ve Soner ile özellikle Yasin’in kötü performansı Trabzonspor’un hücum gücünü zayıflattı. Bordo-Mavililer, bu nedenden dolayı da ilk yarıda istediği atakları geliştiremedi ve rakip kalede tehlikeli olamadı. Belki de en önemli sorun Trabzonspor’un ilerde top tutabilen bir oyuncusunun olmamasıydı…
İkinci yarıda ise tablo tersine döndü. Bu kez çok koşan ve ne yaptığını bilen Trabzonspor, telaşa kapılan Orduspor kalesine ataklar geliştiriyordu. Daha golün sinyali 54’de geldi. Janko’nun kafa vuruşu direkten oyun alanına geri döndü. Bu golden sadece 7 dakika sonra yani bizim için büyük bir anlamı olan 61. dakikada Janko’nun enfes kafa golü Bordo-Mavili ekibi canlandırdı. Bu golün yarısını da Olcan’a yazmak lazım. Çünkü 2-3 kişi arasından nefis çıkardı, çizgiye kadar indi ve en önemlisi ‘bakarak’ orta yapması golü getirdi.
Rakip kalede ikinci golü arayan Karadeniz Fırtınası, kalesinde yine basit bir gol yedi. Yaşanan tehlikede bir türlü uzaklaştırılamayan topa Stancu güzel vurdu ve oyuna denge getirdi. Bu gol sonrası birçoğumuz ‘evvah yine mi aynı manzara’ diye üzülürken, sahneye yine Olcan çıktı. Bu kez Halil’in ‘bakarak’ ortaladığı topa iyi vurdu ve takımını tekrar öne geçirdi. Yani Okan İsmailoğlu ağabeyimin de yazısında belirttiği gibi iki bakarak orta atıldı ve ikisi de ağlarla buluştu. Demek ki ortanın sırf ‘orta’ olsun diye değil, bakarak, görerek atılması lazım…
Son dakikaya kadar heyecanı bitmeyen müsabakada Orduspor beraberliği yakalayabilirdi ancak Trabzonspor defansı buna izin vermedi. Altını çizerek belirtmek istiyorum ki Soner, Yasin, Serkan ve Emerson’un kötü futbolu gözlerden kaçmadı. Olcan ve Bamba’nın istekli mücadelesini de ayakta alkışlıyorum. Şenol Hocamın maç sonunda yaptığı basın toplantısında söylediklerine de harfiyen katılıyorum. Bizim o kadar puanımız çalındı, haksız kartlar verildi, verilmeyen penaltılar, goller… Kimse çıkıp konuşmadı lakin bir oyuncu haksız atıldı diye gerçi haksız mı orasını da bilmiyorum gündem değişiyorsa o ülkede futbol gelişmez.
Ve Bordo-Mavili camiayı aldığı bu enfes galibiyetten dolayı kutlarken, hala eksiklerimizin olduğunu bir kez daha belirtmek istiyorum. Sözlerimi ise Şenol Hocamızın o muhteşem sözüyle noktalıyorum; “Suçlu yokken suçlu arayanlar, suçlu varken suçluyu bulamıyor”